Ondokuz Mayıs Üniversitesi - İletişim Fakültesi - Uygulama Gazetesi -

Bulduğu slogan kaderi oldu

Bulduğu slogan kaderi oldu
  • 28.04.2017
  • Bulduğu slogan kaderi oldu için yorumlar kapalı
  • 4.973 kez okundu

27 yaşında geçirdiği bir kaza sonucu omurilik felci olan Mete Kahraman, yüzde 98 engelli bir birey. Sağlığında engelliler için düzenlenen yarışmada, “Acımak sizin, susmak bizim suçumuz” sloganıyla mansiyon ödülü kazanan Kahraman, “Ne kadar enteresan ki ondan sonra bu kazayı geçirdim. Hayatın insana ne getireceğini bilemiyorsunuz” dedi

Hayatın bize hangi sürprizleri sunacağını bilemeyiz. Bir sonraki günü, saati, dakikayı ve saniyeyi. Gelecekti her bir an, büyük bir bilinmez. Mete Kahraman, 27 yaşında geçirdiği bir kaza sonucu omurilik felci oldu. Çalıştığı firmanın toplantısı için Antalya’da olduklarını anlatan Meta Kahraman, “Arkadaşlarla birlikte denize girmek istedik. İskeleden atladıktan sonra arkadaşın üzerine düştüm ve boynum kırıldı. Omurilik felci oldum. Ve bu şekilde hayata devam etmek durumunda kaldım. Doğuştan engelli değilim. Zor kısmı da burada aslında. Doğuştan engelli olan insanlar, genelde olayı o şekilde kanıksayıp hayatlarını o şekilde yönlendirebiliyor. Fakat ben hayatımın en güzel noktasındaydım. Üniversiteyi bitirmiş, askerliği yapmış, işe girmiş ve artık önümün açıldığı bir noktaydı. Durum böyle olunca, yeni bir boyuta geçtik. Doğuştan engelli olan insanlar donanımlı oluyor. Onlar olayları daha çabuk kabullenip aşabiliyorlar. Sonradan engelli olanlar için zor olan şey; hayata yeniden ve sıfırdan başlıyorsun. Mesela ben denize girmişim, yürümüşüm, koşmuşum. Bunların ne demek olduğunu biliyorsun ve bunları özlüyorsun. Ama tadını bilmediğin bir yemeği özlemezsin. Doğuştan engelli olanların böyle bir durumu var” dedi.

Kitapların kahramanı oldum
Zor dönemlerden geçtiğini, bu zaman diliminde kitapların kendisine arkadaş olduğunu ve hayatın devam ettiğini söyleyen Kahraman, “Yurt içinde ve yurt dışında farklı tedaviler denedik. İlk 5 sene içerisinde kitaplara tutundum. Allah’tan öyle bir alışkanlığım vardı. Zor bir dönemdi. Kendimi kitaplara verdim ve o kitapların kahramanları ben oldum. Geçmişi düşünmemeye çalıştım. Her okuduğum kitapta o kahramanın rolüne girip onunla yaşıyordum. Psikolojik olarak da zor bir dönemdi” diye konuştu.
Mete Kahraman2ss
Yıldızların hareketini kontrol edebiliyor gibiydim
Hayattan kopma noktasına geldiği anda, bir yeğeninin olacağı haberiyle birlikte yeniden dünyaya geldiğini belirten Kahraman, “Çocukları çok severim. Bir gün evlenirsem çocuk sahibi olmak için evlenirim diyordum. Kazayı geçirdikten iki sene sonra eniştem, ablamın hamile olduğunu söyledi. Yavaş yavaş hayattan kopmaya başladığımı görünce, herhalde onlar da çocuk yapmaya karar verdiler. Onlara minnettarımdır. Sonra yeğenim oldu ve onunla birlikte ben de büyüdüm. Hayata tutunmadaki en büyük sebeplerden biri yeğenim Duru’dur. Birlikte büyüdük. Bana çok düşkündür. Hep evde durduğum için bana kitap okur, masal anlatırdı. Hiç unutmuyorum; bir gün ablam ve Duru ile birlikte parka gitmiştik. Ablam bana şunu söylemişti; ‘Mete, Duru’ya mukayyet ol’. Ben eli ayağı tutmayan bir insanım. Oturuyorum orada sandalyede. Ama o an, sanki yıldızların hareketini kontrol edebiliyor gibiydim. O an sanki Duru’ya bir şey olacak. Bir böcek gelecek ve ona bir şey yapacak. Bütün böceklerin sesini duymaya başladım sanki. Onun etrafında dönen dünyayı düzenliyormuşum gibiydi” dedi.

‘Engelsizsiniz’
Kahraman, Haberaks TV’de yayınlanan ve moderatörlüğünü yaptığı ‘Engelsizsiniz’ programının onu hayata bağlayan ikinci yön olduğunu dile getirerek, şunları söyledi: “ ‘Engelsizsiniz’ programı ile birilerinin sesi olmak ve bunu farklı bir şekilde yapmak istedik. Bu tarz programlarda genellikle ajitasyon olur. Zaten engelliler de bu durumun farkında. Ama önemli olan engelli olmayan kesime engellilerin neler yapabileceğini gösterebilmek. Başarılı engellileri ortaya çıkarabilmek. Ben yüzde 98 engelli birisiyim. Biraz hazırlık yaparak, bir edebiyatçı bir belediye başkanı ile sohbet edebileceğimi ve engellilerin her alanda istihdam edebileceğini göstermeye çabalıyorum. Engelli olan kesimlerin sorunlarını engelli olmayan kesimlere aktarmada bir zincir görevi yapmaya çalışıyorum. Programa elimden geldiğince de farklı konu başlıkları buluyor ve konuklar davet ediyorum.”

“Acımak Sizin, Susmak Bizim Suçumuz”

Engellilerin hayata katılımı için bakanlık tarafından bir slogan yarışmasına katıldığını ve gönderdiği slogan ile mansiyon ödülü alan Kahraman, “Tamamen rastlantısal olarak bu yarışmayı duydum. Dikkatimi çekti ve iki tane slogan yazarak yarışmaya katıldım. O zaman okuldan yeni mezun olmuştum ve bu durumda değildim. Sonra evde olmadığım bir gün bakanlıktan telefon açtılar. Annem evdeydi o gün. Telefonda sorular sordular; ‘Oğlunuz engelli mi?, öğrenci mi?’. Annem de; ‘Hayır oğlum engelli değil, sağlıklı’ cevabını verdi. Ertesi gün teyit etmek için yeniden aradıklarında, şansa ben evdeydim. ‘Öğrenci misin’ diye sordular. Meğerse öğrenciler için yapmışlar bu yarışmayı. Ancak çok beğendikleri için de sloganı kullanmak istediler ve mansiyon ödülü verdiler. ‘Acımak sizin, susmak bizim suçumuz’ sloganını seçilmiş. Ne kadar enteresan ki ondan sonra bu kazayı geçirdim. Hayatın insana ne getireceğini bilemiyorsunuz” şeklinde konuştu.

Bu sandalyeye sığdıramadım kendimi
Hayata küsmeyen ve hayata hep pozitif yönden bakan Kahraman, bu durumu “Enerjimin kaynağı insanları ve hayatı sevmem. Hayattan hala kopamadım. Gittiğim tüm psikologların bana demek istediği şu: ‘Sen hala bu sandalyeye sığmamışsın’. Gerçekten de öyle. Bir saat sonra ayağa kalkacakmışım gibi yaşıyorum ve bir türlü kendimi buraya sığdıramıyorum. İçimde binlerce kelebek uçuşuyor. İnsanlara yönelik iyi bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Hayatı seviyorum. Ve hayatı doya doya yaşayan birisi olduğum için hayattan kopmak beni çok üzüyor. Bu sandalyeye sığdıramadım kendimi” cümleleri ile anlatıyor. Dünyadaki tüm insanların birbirini sevmesini dileyen Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Samimi olalım. Bunun engelli olup olmamakla alakası yok. Kimseyi sevmek zorunda değiliz ama saygı duymak zorundayız. İnsanları seviyorum, seveceğim ve sevmeye devam edeceğim. Bu benim için bir alışkanlık ya da hayat felsefesi. Bunu da herkese tavsiye ediyorum”

Etiketler: / / / / /

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ