Kadın Eserleri Kütüphanesi 30. Yılında
İstanbul’un Haliç Fener semtinde Bilgi Merkezi Vakfı tarafından kurulan Kadın Eserleri Kütüphanesi 30 yaşında.
Kadınların yüzyıllar boyunca verdikleri mücadelelerin, çekilen acıların, harcanan çabaların unutulmaması ve bir sonraki kuşaklara aktarılabilmesi için İstanbul’un haliç-Fener semtinde tarihi bir binada 30 yıl önce hizmete açılan Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, kadın tarihini anlatan kaynakların korunup arşivlendiği bir mekân olma özelliği taşıyor.
Türkiye’nin ilk ve tek Kadın Eserleri Kütüphanesi, Fener’de, Ulusal Mimarlık Ödüllü etkileyici bir yapının içinde yer alıyor. Haliç̧’ in yanı başında tarihi binası ile göz kamaştıran Kadın Eserleri Kütüphanesi, kadın tarihini araştırmak isteyenler için gerekli kaynakları toplayarak, sürekli genişleterek ve kullanıma sunarak sadece kadınlar için değil toplumun tümü için daha bilinçli bir gelecek inşa edilmesinin zeminini hazırlıyor.
Hafta içi her gün giriş ücreti olmadan 09.00’dan 17.00’ye kadar herkese açık olan kütüphane, arşiv merkezi olarak hizmet vermenin yanı sıra kadın konulu birçok etkinliğin de gerçekleştirildiği bir vakıf. Genç İfade ekibi olarak kütüphaneyi ve arşiv merkezini daha yakından tanımak için kütüphanenin kurucularından Aslı Davaz’la görüştük.
“Kuruluş amacımız, kadınların geçmişlerini iyi tanımak ve gelecek nesiller için saklamak”
Kütüphanenin kuruluş amacının kadınların geçmişini iyi tanımak, bu bilgileri bugünün araştırmacılarına derli toplu bir şekilde sunmak ve bugünün yazılı belgelerini gelecek nesiller için saklamak olduğunu söyleyen Davaz, kütüphane fikrinin nasıl ortaya çıktığını şu sözlerle anlattı: “Kadın merkezli bir kütüphane ve arşiv merkezi oluşturma fikri 1988’de ortaya çıktı ve geçtiğimiz aylarda yaşamını yitiren feminist Şirin Tekeli ile birlikte Türkiye’de kadın tarihi araştırmalarına kaynak olacak bir kütüphane, arşiv ve enformasyon merkezi kurmayı planladık. Daha sonraki süreçte Jale Baysal, Füsun Ertuğ ve Füsun Akatlı katıldı. Beş kurucu üye olarak farklı ülkelerdeki aynı amacı taşıyan kardeş kuruluşlarla ilişkiye geçtik. Fransa, Hollanda, İngiltere ve ABD’deki kurumları gezdik ve bu alanda başarılı bir çalışma yürütebilmek için nasıl bir donanıma sahip olunması gerektiği konularında toplantılar yaptık. 8 Mart 1990’da tüzel kişiliğini kazanan Vakıf, 14 Nisan 1990’da İstanbul’un Haliç-Fener semtinde tarihi bir binada hizmete açıldı. Kütüphanenin ilk yıllarında hızlı bir şekilde bölümler oluşturuldu; yayınevlerinden kitaplar istendi. Birçok kişi ve kurum, kadın konusunda elinde bulunan kitapları bağışladı. Arkasından Osmanlı dönemli kadın dergileri bölümünü açmak için yoğun bir çalışma ile 40’a yakın eski harfli Türkçe kadın dergisi sağlandı. Bunu Cumhuriyet dönemi dergileri izledi ve böylece peş peşe yeni koleksiyonlar açıldı. 1991 yılında kadınların özel arşivlerini koruyacak arşiv merkezimiz de faaliyete girdi. Kuruluş sürecimiz diyebilirim ki 5. yılının sonunda tamamlandı. Bu nedenle 1995 yılında kurucular olarak, tüzel kişiliğimiz olan Vakfın daha geniş bir kadın katılımına açılmasına karar verdik ve Vakıf senedinde yaptığımız bir değişiklikle 25 yeni üyenin seçilmesiyle bir Genel Kurul oluşturduk. Böylece Vakıf Genel Kurulu 30 kişilik bir kadroyla yeni bir çalışma dönemine girdi.”
“14 binin üzerinde kadın konulu kitap yer alıyor”
Kadın Eserleri Kütüphanesinin kadın tarihini anlatan kaynakların korunup arşivlendiği bir mekân olma özelliğini taşıdığını belirten Aslı Davaz “Koleksiyonlarımız Osmanlı’dan günümüze kadınlara ait ya da kadınlarla ilgili eserleri, belgeleri barındırması açısından önemli. Kadınlara dair günlük ve özel yaşamla ilgili kaynakları, eserleri, kadın hareketinin ürettiği belgeleri toplamaya çalışıyoruz. Bu kapsamda günceler, kadınların kişisel arşivleri, aile evrakları ve arşivleri, mektuplar, kadın örgütleri ve kampanyalarının kayıtları, sanat eserleri, özgeçmişler, biyografiler, slaytlar, filmler, video bantları, çizimler, afişler, sözlü tarih kayıtları ve kadınlar hakkında başka hiçbir yerde bulunamayacak çok değerli bilgi kaynakları, arşiv malzememizi oluşturuyor.” dedi.
Davaz,14 binin üzerinde kadın konulu kitap koleksiyonları bulunduğunu belirterek Süreli Yayın Koleksiyonu’nda 4 yüzden daha fazla harf devrimi öncesi olmak üzere 1928’den bu yana yayımlanan kadın dergisinin bulunduğunu söyledi. Tez ve makale koleksiyonlarından da özellikle üniversite öğrencilerinin ve araştırmacıların yararlandığını söyleyen Davaz “Özel Arşivler Koleksiyonu’muzda bugün kurum ve kişileri kapsayan 60’ın üzerinde kadın özel arşivi bulunuyor. Sağlama çalışmaları kadar, koleksiyonlarımıza kattığımız bu arşivlerin, kadın tarihi çalışmalarına katkı sağlamak için araştırmacıya ulaştırılmasının öneminin bilinciyle katalog çalışmalarını sürdürüyoruz. Bu koleksiyonlarımızla birlikte Gazete Kupür, Afiş, Görsel, İşitsel, Sözlü Tarih Kadın Sanatçılar, Sanat Eserleri, Kadın Örgütleri ve Örgütlenmeleri, Kadın Yazarlar, Nadir Eserler olmak üzere toplamda 16 koleksiyonumuz bulunuyor. Koleksiyonlarımızın, kadınların tarihte sürdürmüş oldukları mücadelenin kaynaklarını da barındırıyor olması mücadelenin görünürlüğünü sağlaması açısından önemli. Araştırmacı bu kaynaklara ulaşarak, geçmişte sürdürülen kadın hareketinden, bu hareketin kampanyalarından yayınlarından, ilişkide olduğu ulusal/uluslararası bağlantılardan haberdar oluyor.” diye konuştu.
“Yurtdışında öncü ve önemli pek çok örnekleri bulunuyor”
Kadın Eserleri Vakfı’nın yurtdışındaki kadın konulu arşiv ve kütüphanelerle sürekli iletişim halinde olduğunu belirten Davaz, “Yurtdışında öncü ve önemli pek çok örnekleri bulunuyor. Birinci dalga kadın odaklı arşiv ve kütüphanelerin en önemli üç temsilcisi Fawcett Library (1926), Bibliothèque Marguerite Durand (1931) ve IAV- The International Archives for the Women’s Movement’tır (Kadın Hareketi Uluslararası Arşivleri- bugünkü adı ise Atria- Institute on Gender Equality and Women’s History) (1935). Yanı sıra ABD’deki Schlesinger Library ve Sophia Smith Collection, bu alanda önemli kurumlardandır. Vakıf yurtdışındaki kadın konulu arşiv ve kütüphanelerle iletişim halindedir ve zaman zaman bu iletişim, sempozyum çerçevesinde iş birliği, kurumlararası bilgi alışverişi şeklinde devam etmektedir.” dedi.
“Kadın tarih araştırmalarına kaynaklık ediyor”
Aslı Davaz, kütüphanenin amacının araştırmacıların bilgiye erişebilmesi, var olan kaynaklardan haberdar olmasını sağlamak olduğunu belirterek “Erişebildiğimiz kaynaklardan yola çıkarak, bu kaynakların araştırmacıya ulaşabilmesi için İstanbul Kütüphanelerindeki Eski Harfli Türkçe Kadın Dergileri Bibliyografyası (1869-1927), Kadın Süreli Yayınları Bibliyografyası: Hanımlar Âlemi’nden Roza’ya (1928-1996), Kadın Yazıları: Kadınların Edebiyat Ürünleri, Kadınlar Üzerine Yazılanlar ve Tezler Bibliyografyası (1955-1990) ve Kadın Konulu Kitaplar Bibliyografyası (1729-2002) olmak üzere 4 bibliyografya çalışması ve bir tanesi Süreyya Ağaoğlu özel arşivi diğeri ise Zerrin Bölükbaşı Özel Arşivi’ne ait olmak üzere iki katalog çalışması yayımladık. Üçüncü katalog çalışması Necile Tevfik Arşivi üzerine yapılan “açıklamalı katalog” çalışmasıdır. Hasene Ilgaz Özel Arşivi kataloğu ise lisans tezi çalışması olarak hazırlanmıştır.” şeklinde konuştu. Kadınların konumu ve kadın çalışmalarına ilişkin bilginin indekslenmesi ve erişimi için kadın konulu bir Thesaurus hazırladıklarını söyleyen Davaz, kadın konulu ulusal/uluslararası sempozyumlar, paneller ve konferanslar düzenlediklerini ve bu çalışmalarda sunulan bildileri de kitaplaştırdıklarını kaydetti.
Her yıl düzenli olarak tematik ajandalar çıkardıklarını ifade eden Davaz “Eski harfli Türkçe kadın dergilerinden 8 dergi, Osmanlı Türkçesi bilmeyen araştırmacılar için de anlaşılabilir olması için, kısacası bilginin herkese ulaşabilmesi için Kadınların Belleği Dizisi adıyla çeviri yazımı yapılarak yayımlandı. Şimdiki süreçte Kadınların Belleği Dizisi 2 Çeviri Yazım Projesi kapsamında bir önceki dizide çeviri yazımı yapılmayan 32 eski harfli Türkçe kadın dergisinin (toplam 10.876 sayfa) çeviri yazımı yapılıyor. Şu ana kadar Bilgi Yurdu Işığı (197-1918), Ev Hocası (1923), Firuze (1924), Çalıkuşu (1926), 1882 İnsaniyet, Erkekler Dünyası (1913), Hanımlar (1882), Parça Bohçası (1889), Seyyale (1914), Diyane (1920), Asar-ı Nisvan (1925-1926) ve Hanımlar Âlemi (194) olmak üzere 12 dergi, gönüllü çeviri yazımcılar tarafından yeni harflere çevrildi.” diye konuştu.
“Kütüphanemizden herkes faydalanabilir”
Kütüphanedeki arşivlerden tüm ziyaretçilerin faydalanabileceğini belirten Davaz “Kütüphane haftanın beş günü 9.00-17.30 arası hizmet vermektedir. Nadir eserler bölümü ve arşiv belgeleri dışında kitaplar, dergiler tezler vb. materyal, okuyucuların kullanımına açık. Arşivden yararlanabilmek için randevu alınması gerekiyor. Koleksiyonlarımız, yayınlarımız ve etkinliklerimiz hakkında daha detaylı bilgi için http://www.kadineserleri.org/ web sitemizi ziyaret edebilirler. Ayrıca Facebook, Instagram ve Twitter hesaplarımız üzerinden de güncel etkinliklerimizden haberdar olabilirler.” dedi.
Haber: Berna Gökkaya