OMÜ İletişim Fakültesinde 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü Söyleşisi Gerçekleştirildi
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İletişim Fakültesinde 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü dolayısıyla söyleşi gerçekleştirildi. Hedef Halk Gazetesi köşe yazarı Şakir Demirci’nin konuk olduğu söyleşiye İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Onur Bekiroğlu, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Ömer Çakın ve Dr. Öğr. Üyesi Sinan Kaya, Gazetecilik Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Gülten Arslantürk, Doç. Dr. NurhayatYoloğlu, Dr. Öğr. Üyesi Burcu Altıparmak, Dr. Öğr. Üyesi Hasan Turgut, Dr. Öğr. Üyesi Ufuk İnal, Dr. Öğr. Üyesi Uğur Kılınç, Öğr. Gör. Mürsel Kan, Öğr. Gör. Onur Şen, Arş. Gör. A. Ceren Başal Yıldız ve Arş. Gör. Betül Başer’in yanı sıra öğrenciler katılım sağladı.
Söyleşinin açılış konuşmasını gerçekleştiren Dekan Prof. Dr. Bekiroğlu, “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü münasebetiyle bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bu vesileyle başta demokrasi adına büyük bir görev üstlenen gazetecilerimizin, kıymetli konuklarımızın, Samsun’daki gazetecilerinin ve aynı zamanda öğrencilerimizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü canı gönülden kutluyorum. Bu günün tarihine baktığımızda 1960’lı yıllara kadar geri giden uzun soluklu bir tarihsel süreç karşımıza çıkıyor. Gazeteciliğe yönelik bir takım hakların elde edilmesi karşısında gazete patronlarının tavrına karşı emekçilerin, gazetecilerin dik duruşu, bir mücadele içinde bulunması onları başarıya götüren yol olarak karşımıza çıkıyor ve o günden bu güne 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü hep birlikte kutluyoruz. Konuğumuz Şakir Demirci Bey büyük bir deneyim ve birikime sahip. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününde bütün gazeteciler için son derece anlamlı olan bu günde birikimlerini bizlerle paylaşmak için buraya geldiler. Kendilerine teşekkür ediyor, güzel bir etkinlik diliyorum.” şeklinde konuştu.
“Gazetecilik kamu hizmetidir”
Selamlama ile konuşmasına başlayan Şakir Demirci, “Sayın Dekanımızın da ifade ettiği gibi 1960 ve 1961’de basın, Türkiye’de canlanırken gazetelerin sayısı da artmaya başladı haliyle okuyan insanlarında sayısı da artmaya başladı. Gazetecilerin de talepleri var tabi daha iyi yaşam koşullarında çalışmak için. Dönemin yöneticileri hem gazetecileri hem gazeteci örgütlerini hem de gazete sahiplerini çağırıyor ve bir dizi toplantılar yapılıyor. Gazetecilere haklarının verilmesi ve en azından gazeteci işe girdiği zaman bir sözleşme yapılması yazıyor 212 sayılı yasada, sonra alacağı ücretin belirlenmesi, kıdem haklarıyla ilgili maddeler var yasada. Bu durum gazete sahiplerinin hiç hoşuna gitmiyor o günlerde maalesef. 9 gazete patronu bir araya geliyorlar ve gazeteleri çıkartmıyoruz diyerek 3 gün gazete çıkartmıyorlar. O zaman Ankara Gazeteciler Cemiyeti, İstanbul Gazeteciler Cemiyeti ve aralarında çok ünlü gazetecilerde ve bunlar çıkarmazsa biz çıkarırız diyorlar ve ‘Basın Gazetesi’ adı altında bir gecede gazeteyi organize ediyorlar. 100 bin gazete basıyorlar, peş peşe 3 gün gazete çıkıyor. Bu durumun üstüne patronlar geri adım atarak 212 sayılı yasayı kabul etmek zorunda kalıyorlar.” dedi.
Gazeteciliğin zor bir meslek olduğunu ifade eden Demirci, “Gazetecilik çok zahmetli bir iştir, zor bir meslektir. Geceniz gündüzünüz olmaz 24 saat gazeteci olmak durumundasınız. Gece yarısı haber gelir mesela özellikle muhabirlere koşar giderler. Aynı zamanda kamu hizmetidir gazetecilik. Anlattığım olayın üzerine 10 Ocak Gazetecilik Bayramı olarak 10 yıl kutlanıyor. Sonra 1971 yılında bu Çalışan Gazeteciler Günü olarak değiştiriliyor ama biz bu geleneği devam ettiriyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Gerçekleri mi öğrenmek istiyorsunuz yoksa ruhunuzun okşanmasını mı?”
Radyo ve televizyonun tarihsel sürecini aktaran ve gazeteciliğin bu araçlardaki önemi de vurgulayan Demirci, Samsun’un gazetecilik geçmişine de değindi. Demirci, “1900 yıllarında Cumhuriyet kurulmadan gazeteler vardı Samsun’da. O zaman tütün üreten bir yer olduğu için Karadeniz bölgesinde çok önemli bir yerdi. Kurtuluş savaşı dönemlerinde Samsun gazeteleri vardı. Gazetecilik buralarda böyle yayıldı. Eskiden gazeteci aileler vardı, ailelerin gazeteleri vardı ve bu insanlar gerçekten gazeteciydi. Bu dünyada olduğu gibi bizde de şimdi grupların eline geçti. Doğru yanılmaz, önemlidir. Mesela İngiltere Arjantin ile bir ada için savaşıyor 1982’de ‘Falkland Savaşı’ olarak geçer tarihte. BBC haberi ‘İngiliz askeri kaynaklarının söylediğine göre’, ‘Arjantin askeri kaynaklarının söylediğine göre’ şeklinde yapıyor. Bunu söyleyince İngiliz muhafazakâr bir grup ayağa kalkıyor ‘BBC nerenin yayın organı da bu şekilde konuşuyor?’ diye. BBC direktörü ‘Siz gerçekleri mi öğrenmek istiyorsunuz yoksa ruhunuzun okşanmasını mı?’ diyor. Direktöre karşı bir oylama yapılıyor. Yüzde 96 destek alıyor ve yönetim görevden alamıyor direktörü. Gazeteciler olarak doğruları aktarmak sizin görevinizdir. Sizlere başarılar diliyorum. Çok güzel bir fakülte burası kıymetini bilin. Yeni yılında sizlere sağlık, başarı, huzur getirmesini diliyorum.” diyerek sözlerini noktaladı.
Etkinlik Prof. Dr. Onur Bekiroğlu ve Dr. Öğr. Üyesi Gülten Arslantürk’ün Şakir Demirci’ye teşekkür belgesi takdim etmesi ve hatıra fotoğrafı çekimi ile sonra erdi.
Haber: Esra Öz
Fotoğraf: Zeki Gürkan