OMÜ İletişim Öğrencileri Samsun Canlı Haber Stüdyosunda
Yetkin Bulut ile Ortak Fikir programının bu haftaki konukları İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Onur Bekiroğlu ve İletişim Fakültesi öğrencilerinden Açelya Kaynar ve Utku Şimşek oldu. Öğrenci Ozan Şahin ve Genç İfade Gazetesi bünyesinden Nazlı Erşahin de programda projelerini tanıtma fırsatı buldu.
Programın açılışında OMÜ Turizm Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yetkin Bulut, öğrenci olmanın sadece amfide derse girmek ya da öğretim üyeleri ders anlatırken not almanın ötesine geçtiğini vurgulayarak, “özellikle endüstri 4.0’ı konuştuğumuz bu dönemde artık eğitim-öğretim içeriği de değişti. Artık öğrencilerimiz de bu sürecin içinde aktif olarak rol almaya başladılar. Ders içeriklerine baktığımız zaman gerek sosyal sorumluluk gerekse derslerin içeriğiyle uyumlu olmak kaydıyla çeşitli aktiviteler yapılıyor. Öğrenci değişim programlarında yada bugün birçok şirketin mülakatlarında baktığı önemli birkaç tane kriter var. Bunlardan bir tanesi öğrenci değişim programlarında yer almışlar mı? İkincisi ise, aynı zamanda bugünkü programımızın da konusunu teşkil eden, acaba herhangi bir projenin içerisinde, özellikle bir sosyal sorumluluk projesinde yer almışlar mı?” dedi.
Toplumsal Sorumluluk Projelerinin Önemi
Topluma hizmet uygulamalarına temel teşkil eden, sahadaki enstrümanlardan bir tanesinin de sosyal sorumluluk olarak geçtiğini söyleyen Doç. Dr. Onur Bekiroğlu, “Baktığımızda sosyal sorumluluk kavramının günümüzde giderek artan bir öneme sahip olduğunu görüyoruz. Ben burada iki etkenin başrol oynadığını düşünüyorum. Birincisi giderek küresel bir dünyaya evrilmiş olmamız. Her şeyin bu kadar görünür olduğu veya birbirine bu kadar yakın olduğu bir dünyada, son derece zenginleşen ve çeşitlenen bir iletişim ortamı ve yeni bir iletişim sistemi ile karşı karşıya olmamız” şeklinde konuşmasına başladı.
Öğrencilerin proje fikirleri ile gelmesi ve bunu gönüllülük esasına dayalı olarak yapmasının sosyal sorumluluğun en önemli ayaklarından birisini oluşturduğunu söyleyen Bekiroğlu, “Yapılan bu projelerle toplumda var olan herhangi bir konuya veya herhangi bir sorun alanına ilişkin kurumsal fark yaratabilmesi ve bir toplumsal farkındalık yaratabilmesi amacıyla yola çıktık. Şunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim; bu yola çıkış sürecinde öğrencilerimiz gerçekten kendilerini vererek son derece özgün projeler ürettiler. Ve dört tane şahane diyebileceğim proje fikri ortaya çıktı” dedi.
Daha sonra projelerle ilgili detayları paylaşan Bekiroğlu, “Bir grubumuz görme engelliler için sesli masal projesi geliştirdiler ve ismini “OMÜ Masal” koydular. Bir diğer grubumuzun projesi ise bir kütüphane kurma projesi. Çok geleneksel bir proje ama bu projeyi özel kılan 9 Haziran 2017’de PKK’nın hain saldırısı sonucunda şehit edilen Aybüke Yalçın öğretmenimizin adını taşıması. Eğitim yolunda şehit olmuş bir isim. Bir diğer projemiz ise, gazilere saygı temalı video başta olmak üzere bir takım faaliyetlerin yapılacağı, gazi kavramının iletişimsel boyutunu öne çıkartacak biçimde bir projeydi. Hatırlarsanız gazilerimize son 1 yıl içerisinde bazı kendini bilmez kişiler tarafından çirkin saldırılar olmuştu. Son proje fikrimiz de obezite ile ilgili bir farkındalık yaratmak fikri üzerine kurulu. Bu kapsamda da arkadaşlarımız fakültemiz içerisinde ve Çarşamba’da vücut kitle endeksi ölçmeye yönelik broşürler hazırlamaya ve Çarşamba Kent Meydanı’nda bir stant açmaya yönelik bir proje fikri geliştirdiler” dedi.
“OMÜ Masal”, “Bir Kitap da Senden Olsun”, “Yaşayan Anıt”, “Obeziteye Farkındalık”
Proje konularının çok başarılı olduğunu söyleyen Doç. Dr. Yetkin Bulut daha sonra sözü proje temsilcilerine bıraktı. Toplumsal sorumluluk projelerinin, görme engelliler için sesli masal aplikasyonu olduğunu söyleyen Açelya Kaynar, “Aplikasyonun yazılımı görme engellilerin sesleriyle yönlendirerek kullanabilecekleri, ücretsiz bir mobil uygulama olacak şekilde hazırlandı. Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Bölümü öğretim üyeleri Nevzat Bakır ve Rıfat Günday hocalarımızdan destek aldık. Ekibimiz 10 kişi ile yola çıktı ama gönüllü olmak isteyen ve yardım eden pek çok arkadaşla birlikte 30 kişiye ulaştık. Masallar İngilizce, Fransızca ve Almanca dillerine çevrildi. Projemizde 6 farklı Türkçe masal yer alıyor. Aplikasyonumuz Aralık ayında hazır olmuş olacak aralık ayından itibaren mobil mağazalardan ücretsiz olarak indirebilecekler” dedi.
Projelerinin bir kütüphane projesi ama diğer kütüphane projelerinden farkı olarak Şehit Öğretmenimiz Şenay Aybüke Yalçın adına yaptıkları bir proje olduğunu söyleyen Utku Şimşek “Projemiz tamamlandığında kütüphaneye Şehit Aybüke Yalçın öğretmenimizin adını vereceğiz. Aynı zamanda kütüphaneyi oluşturacağımız yer Epçeli Şehit Burak Çeviker İlkokulu ve Ortaokulu. Okulların adının verildiği kişi de bir şehit. Zeytin Dalı Harekatı’nda şehit olmuş uzman çavuşumuz. Sosyal medya üzerinden Türkiye’nin dört bir yanından çok fazla mesaj alıyoruz. Tamamen bir gönüllülük projesi bizim projemiz. Sadece 1 hafta içerisinde 500 kitap toplandı ve kitaplarımız gelemeye devam ediyor” dedi.
Projelerinin adının Yaşayan Anıt Projesi olduğunu söyleyen Nazlı Erşahin, “Bu ismi vermemizdeki amaç gazilerimizi tarihimizin birer yaşayan anıtları olarak görmemizdir. Amacımız ise gazilerimiz için farkındalık oluşturmak. Bu kapsamda hazırlamakta olduğumuz, video başta olmak üzere afiş ve broşürlerimiz var. Bu video ve afişlerle insanlarımızı gazilerimiz hakkında düşünmeye teşvik etmek istiyoruz. Projemizin hatırlanması için de okulumuz içerisine gazilerimiz adına bir hatıra ormanı yapacağız” dedi.
Projelerinin konusunun obezite hakkında farkındalık yaratmak olduğunu söyleyen Ozan Şahin ise; “Biz öncelikle şunu anlatmak istiyoruz. Obezite bedensel bir kusur değil bir hastalık, bir rahatsızlıktır. Bunun farkındalığını oluşturmak için de hem Çarşamba merkezinde, hem de kampüsümüzde iki farklı günde stant kuracağız. Bu stantta uzmanlardan aldığımız görüşler ile broşürler dağıtacağız ve vücut kitle endeksi uygulaması yapacağız. Boy ve kilosuna göre endeks sonuçlarına göre insanların obezite riski taşıyıp taşımadıklarını onlara anlatacağız. Yaklaşık 500 kişiyi hedefliyoruz. Bu 500 kişiden bir kişi bile bunun bir hastalık olduğu anlar ve çevresindeki insanlara bunu söylerse biz hedefimize ulaşmış olacağız” dedi.