Çağın Popüleritesi: Depresyon
Depresyon, bireylerin günlük yaşamını ve sosyal hayatını değiştiriyor, onları içsel bir kargaşaya sokuyor. Artık tabiri caizse popüler olan bu hastalık, gün geçtikçe insanlığı ve toplumu yiyip bitiriyor. Genç İfade ekibi olarak Çarşamba Devlet Hastanesi Uzm. Dr. Psikiyatr Ufuk Çeşmeci ile depresyon üzerine konuştuk.
Uzm. Dr. Ufuk Çeşmeci, depresyonla başa çıkmada zamanla daha iyiye gidildiğini belirterek depresyonun yoğun tempo kaynaklı stresten ortaya çıktığını ve bu nedenle hastalanma oranının her geçen gün arttığını söyledi. Depresyonun herkes tarafından yorumlanmasının yanlış olduğunu vurgulayan Çeşmeci “Depresyon, herkes tarafından yorumlanan, sıradan ve yaygın bir hastalık haline gelmiştir ama bu durum oldukça yanlıştır. Depresyon, kriterleri olan bir hastalık olmakla beraber bir profesyonel görüşle yorumlanması gerekir. Tüm bunların yanında yanlış ilaç kullanımı da sakıncalı sonuçlara sebep olabilir. Örneğin bir kişinin eşiyle vb. kişilerle yaşadıkları sorunları büyütüp ben depresyondayım diyerek bilinçsiz şekilde ilaç kullanım vakalarıyla karşılaştım. Bu yüzden de kişinin bilinçlenmesi ve tedavi sürecinde danıştığı uzman doktorun da çok büyük önemi vardır.” şeklinde konuştu.
Medya ve sosyal aktivite önemli
Çeşmeci, medyanın depresyon üzerindeki etkilerini ise şöyle anlattı: “Depresyonun artmasında televizyonun hep pozitif hem de negatif etkisi vardır. Pozitif etkisi olarak insanlar kendilerinde yaşadıkları bu ruhsal sorunları televizyon aracılığıyla daha iyi öğrenebilir, sorunlarını çözebilir, kendilerini bu süreçte güçlü hissedebilirler. Negatif etkisi ise televizyon dizileri aracığı ile insanlar olumsuz yönlerden daha çabuk etkilenip depresyona girebilirler.”
Depresyonun kalp ve diyabetten sonra üçüncü sırada yer alan önemli bir hastalık olduğunu belirten Çeşmeci “6 aylık süren bu tedavi sürecinde hastalara destek tedavi de uygulayarak onların eski haline dönmelerini bekleriz. Bunun yanında kişilerin sağlıklı beslenmelerini, düzenli uyumalarını, spor yapmalarını ve sosyal aktivitelere yönelmelerini öneriyorum. Sonuçta dünyada yüzde 60’lık bir kısmın depresyon da olduğunu söylersek yaşamın devamı için ruhsal sağlık şart.” dedi.
Haber: Ece Esin Gökyokuş
Fotoğraf: Ece Esin Gökyokuş