Ondokuz Mayıs Üniversitesi - İletişim Fakültesi - Uygulama Gazetesi -

Fotoğrafın Ustaları OMÜ’de Buluştu

Fotoğrafın Ustaları OMÜ’de Buluştu
  • 25.10.2019
  • Fotoğrafın Ustaları OMÜ’de Buluştu için yorumlar kapalı
  • 1.974 kez okundu

“Usta Söyleşileri” ve “2019 – Yılın Basın Fotoğrafları Sergisi” programı kapsamında Ondokuz Mayıs Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde düzenlenen konferansa Cumhuriyet Gazetesi Foto Muhabiri Necati Savaş ve İhlas Haber Ajansı (İHA) Foto Muhabiri Derya Yetim konuşmacı olarak katıldı. Söyleşiye İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr.Öğr.Üyesi Ahmet Oktan ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektör Danışmanı ve Gazetecilik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Onur Bekiroğlu, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.

 

“Siz Hafızanızda Canlandırıyorsunuz, Biz Onu Çekiyoruz”

Anadolu’nun birçok bölgesinde ve uluslararası alanda birçok savaş bölgesinde görev yapan İHA Foto Muhabiri Derya Yetim basın fotoğrafçılığının gazetecilik bölümünde ve haberdeki önemini anlattığı sunumunda kritik noktalara değindi. Yetim; “Fotoğraf birçok duygunun ve düşüncenin yansıtıcısıdır. Biz foto muhabirlerde bu duyguyu yansıtan insanlarız. Biz bir aynayız. Biz fotoğraf sanatçısı değiliz. Bunu Ara Güler Hoca da söylerdi. Fotoğrafsız sadece yazıdan oluşan bir haber kuru ve yavan olur, insanlar okurken sıkılabilir ya da olayı gözünde canlandıramayabilir. Siz hafızanızda canlandırıyorsunuz, biz onu çekiyoruz. Fotoğraf haberi görsel anlamda tamamlayan unsurdur” ifadelerini kullandı. Türkiye’de foto muhabirleri hakkında bazı ön yargıların olduğu dile getiren Yetim, foto muhabirlerinin sadece fotoğraf çektiği yönündeki algıyla ilgili sözlerine şunları da ekledi; “Ülkemizde foto muhabiri denince insanlarda ‘sadece fotoğrafı çeken kişi’ yönünde bir algı var, ama bu kesinlikle doğru değil. Foto muhabiri tek başına fotoğrafı çeken kişi değildir. Aslına bakarsanız haberi yazan, düzenleyen, fotoğraflayıp editöre gönderen kişidir. Adı üstünde foto muhabir, yani hem fotoğrafçı hem muhabirdir. Sadece fotoğrafı çeken kişi olsaydık o zaman fotoğrafçı olurduk. Aslına bakarsanız gazetecilik tam da foto muhabirlik ile açıklanabilir” dedi.

 “Evinizden, Ailenizden, Kendinizden Fedakârlık Etmelisiniz”

Gazetecilik ve foto muhabirliği mesleğinin iş şartları ve koşullarının çok zorlu olabileceğini vurgulayan Necati Savaş, halkın haber alma ihtiyacının karşılanabilmesi için gazetecilerin yağmur çamur demeden, savaş veya felaket bilmeden her türlü zorlu ortamda yer almaları gerektiğinin altını çizdi. Gazetecilik mesleğinin ne kadar zor bir meslek olduğunu ve ancak emekle bir yerlere gelinebileceğine değinen Savaş sözlerine şöyle devam etti; “Bizim mesleğimiz zor bir meslek. Biz ne bir doktoruz ne de polisiz, mezun olduğumuzda bizim işimiz hazır değil. O yüzden okumalı ve kendimizi geliştirmeliyiz. Gazetecilik halkın gözünde çok sevilen bir meslek değil, özel hayat anlamında da biraz sıkıntılı. Bazen eve gidemediğimiz zamanlar oluyor. Benim 5 yaşında bir oğlum var, bazen eve geç geldiğimde ‘bu saatte geleceksen gelme’ diyor. Ailevi alanda da sıkıntılar yaşadığımız oluyor ama bu mesleği seçecekseniz, fedakârlık etmeniz gerekiyor. Evinizden, hayatınızdan, kendinizden fedakârlık etmelisiniz ama bu mesleğin tadına varınca da vazgeçemiyorsunuz.”

“En İyi Makine En İyi Fotoğrafı Çekseydi, En İyi Daktiloya Sahip Olan da En İyi Romanı Yazardı”

Derya Yetim foto muhabirliği mesleğinde zor olan diğer bir noktanın da foto muhabirlerinin hepsinin sırtında 25 kiloluk çantalarla iş peşinde koşmaları olduğunu belirtti. Ara Güler’in, ünlü ‘en iyi makine en iyi fotoğrafı çekseydi, en iyi daktiloya sahip olan da en iyi romanı yazardı’ sözünü dillendirerek konuşmasına devam eden Yetim; “İyi bir foto muhabiri olmak elinizdeki makinelerin iyi olmasıyla alakalı değil. Eğer iyi fotoğraf çektiğimiz düşünülüyorsa bu, bizim tecrübemiz, bilgimiz, becerimiz sayesindedir. Çünkü haber fotoğrafı çekmek biraz tecrübe ister, şans ister. Çünkü insanlara bir şeyler yansıtmak için yansıtacağınız şeyin bir dili olmalı, ruhu olmalı, evrensel olmalı” ifadesini kullandı.

Gitmek İstemediğim, Görmek İstemediğim Durumlar Oldu”

Konferansın sonuna doğru fakülte öğrencilerinin sorularını yöneltmesi üzerine merak edilenleri yanıtlayan Necati Savaş, Konya Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünde Bekiroğlu ile beraber aynı sıralarda dirsek çürüttüklerini anlatarak; “Yirmi yıl önce Onur’la bizde bu sıralarda oturuyorduk. Şimdi o sizin hocanız oldu, ben de sektörde çalışıyorum; yani bu durum şunu gösteriyor ki, mezun olduğunuzda hem akademisyen olabilir hem de foto muhabiri olabilir ya da sektörde çok farklı alanlarda iş bulabilirsiniz. Kesinlikle umutsuz olmayın. Çalışır ve sabrederseniz gerisi gelir” dedi.

Foto muhabirliği alanında ‘sizi sektörde en çok zorlayan nokta ne oldu’ sorusunun yöneltildiği konferansta Derya Yetim soruyu yutkunarak şu sözlerle cevapladı; “Ben bir kız babasıyım, beni en çok zorlayan şeyler çocuklarla ilgili olan konular oluyor. Gitmek istemediğim, görmek istemediğim, orada olmak istemediğim yerler oldu. Özellikle savaş alanında kalan çocukları gördükçe. Onun dışında mesleki açıdan beni zorlayan bir nokta olmadı” dedi.

Konferans sonrası katılımcılarla beraber 2019 Sportoto Yılın Basın Fotoğrafları Sergisi’ni gezen iki ustaya, Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Oktan ve Doç. Dr. Onur Bekiroğlu tarafından teşekkür belgeleri takdim edildi ve etkinlik toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.

  

  

  

  

Haber: Kader İbici

Etiketler: / / /

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ