İletişim Başkanlığı Samsun Bölge Müdürü Toptaş: Dijital medya okuryazarlığını çok önemsiyoruz
Genç İfade ekibi olarak İletişim Başkanlığı Samsun Bölge Müdürü Volkan Toptaş’a, İletişim Başkanlığı faaliyetleri hakkında sorular sorduk.
Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü adıyla 7 Haziran 1920 tarihinde çalışmalara başlayan kurum, 30488 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 14 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 24 Temmuz 2018 yılında İletişim Başkanlığı olarak değiştirildi. Kurulduğu yıldan bu yana Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı bünyesinde hizmet veren kurum, kamu adına ulusal ve uluslararası nitelikte Türkiye’yi temsil ederek bu doğrultuda çalışmalar yürütüyor. İletişim Başkanlığı’na bağlı olarak Adana, İstanbul, Gaziantep, Bursa, Antalya, Kayseri, İzmir, Diyarbakır, Çanakkale, Muğla, Konya, Erzincan, Edirne, Şanlıurfa, Samsun, Trabzon, Afyonkarahisar, Erzurum, Ankara illerinde bölge müdürlükleri bulunuyor.
Öncelikle Volkan Toptaş kimdir? Kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
2007 yılında Maliye Bakanlığı bünyesinde kamu personeli olarak göreve başladım. Farklı kamu kurumlarında görev yaptıktan sonra 2014 yılından bu yana kurumumuzda çalışmaktayım. Evliyim ve iki çocuğum var.
İletişim Başkanlığı Samsun Bölge Müdürlüğü’nde bugüne kadar ne gibi faaliyetler yürütüldü? Bundan sonra ki süreçte ne gibi projelerin hayata geçirilmesi planlanıyor? Bu projeler arasında OMÜ İletişim Fakültesiyle ortak çalışmalar yürütülmesi söz konusu mu?
Başkanlığımız kamu diplomasisi, kriz yönetimi, stratejik iletişim, her tür manipülasyon ve dezenformasyona karşı faaliyette bulunmak gibi görevleri yerine getirmektedir. Bölge Müdürlüğümüzün yürüttüğü iş ve işlemler yukarıda yer verilen ana çerçeve etrafında şekillense de çoğunlukla medya ve medya mensuplarına ilişkin faaliyetlerden oluşmaktadır. Hizmet alanımızı kapsayan illerdeki basın yayın kuruluşlarının problemlerini belirleyerek çözümler geliştirmek öncelikli görevlerimiz arasında yer almaktadır. Bu kapsamda hem diğer paydaşlarımızla hem de üniversitelerimizle yürütülebilmesini teminen sunduğumuz proje tekliflerimiz Başkanlığımızca değerlendirilmektedir.
İletişim Başkanlığında bir günün çalışma dinamiği nasıl? Güne nelerle ve nasıl bir çalışma silsilesiyle başlıyorsunuz? Bir başka anlatımla Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Bölge Müdürlüğü ve çalışanları rutin bir çalışma gününde nasıl bir çalışma planı ve pratiği sergiliyor?
Bölge basını, her gün Devlet Enformasyon Sistemi üzerinden taranarak öne çıkan haberler haftalık rapor halinde Başkanlığa sunulmaktadır. Basın kartı talebinde bulunan medya mensuplarının başvuruları Basın Kartı Yönetmeliği çerçevesinde ön değerlendirmeden geçirilerek varsa eksikleri giderilerek yoksa doğrudan Başkanlığa gönderilmektedir. Ayrıca Bölge Müdürlüğümüze gelen paydaş kurum temsilcileri ile basın mensupları ağırlanmakta ve mukabele edilmektedir.
Bölge Müdürlüğünüzde istihdam edilen çalışanların iletişim formasyonları var mı? İstihdam konusunda iletişim mezunlarını ilgilendiren çalışmalarınız var mı? İletişim öğrencileri için staj imkanınız mevcut mu?
Hem Başkanlığımızın merkez teşkilatında hem de taşra teşkilatında iletişim fakültesi mezunları istihdam edilmektedir. Başkanlığımızın iletişim disipliniyle doğrudan veya dolaylı olarak alakalı faaliyet alanlarında iletişim fakültesi mezunları katkı sağlamaktadır. Pandemi öncesi süreçte stajyer öğrenciler bulunuyordu. Pandemiyle birlikte kesintiye uğramış olsa da ilerleyen süreçte hem Başkanlığımızca hem de Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından yapılacak planlamalarla yeniden stajyer öğrenci kabul edilebilecektir.
Pandemi sürecinde ne gibi çalışmalarda bulundunuz? Pandemi süreci faaliyetlerinizi nasıl etkiledi?
Pandemi dolayısıyla alınan önlemler çerçevesinde, hedef kitlemizle olan yüz yüze (ziyaret, toplantı, eğitim vb.) iletişimimiz asgari düzeyde gerçekleşmek durumunda kaldı. Başkanlığımız tarafından medya mensuplarına, görevleri sırasında Covid-19’a karşı dikkat etmeleri gereken hususları içeren bir rehber hazırlandı. Bunun yanı sıra medya mensuplarına koruyucu ekipman ve temizlik malzemeleri içeren destek paketleri gönderilmiştir. Ayrıca Başkanlığımızca hazırlanan “Asrın Küresel Salgını Türkiye’nin Koronavirüsle Başarılı Mücadelesi”, “Türkiye’nin Koronavirüsle Etkin Mücadelesi” kitapları ve diğer yayınlarımız Bölge Müdürlüğümüz vasıtasıyla paydaşlarımıza ulaştırılmaya çalışılmıştır. Bunun yanı sıra yine Başkanlığımız tarafından, Türkiye’nin milli, tarihi, kültürel, bilimsel ve teknolojik zenginliklerinin dijital sunumlarla anlatıldığı Dijital Tır görev alanımızda bulunan illerden Tokat, Amasya ve Çorum’da halkımızın ziyaretine sunulmuştur.
Karadeniz Bölgesinde ve Türkiye ‘de Samsun’un iletişimsel açıdan konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Samsun, coğrafi konumu, doğal ve tarihi zenginlikleri, ulaşım ve turizm imkânları ile bölgenin adeta parlayan yıldızı konumundadır. Köklü basın geçmişi, yetiştirmiş olduğu simalar, yaklaşık yarım asrı bulan tecrübesiyle Ondokuz Mayıs Üniversitesi ve yeni yapılandırılan Samsun Üniversitesine sahip olması ilimize özgü etkinlik ve çalışmaların icrası için önemli fırsatlar sunmaktadır. Samsun özelinde geçmişten gelen fuar geleneği çok kültürlülüğün ve dışa açıklığın şehirde yer bulmasını sağlamıştır. Bu müktesebat günümüze geldiğimizde, önemli sayıda uluslararası öğrencinin ağırlanmasına, uluslararası sağlık turizmi noktası olmasına ve sıcak bir gündem olarak 2022 yılında TEKNOFEST etkinliğinin ilimiz merkezli düzenlenmesine zemin hazırlayarak yukarıda yer verilen kapasitenin değerli bir sonucunu bize göstermektedir. İfade ettiklerimizin yanı sıra diğer fırsatlar da doğru iletişim stratejileri ile anlatılır ve işlenirse hem bölgenin hem de Samsun’un marka değeri güçlenecek ve bilinirliği artacaktır.
Dijitalleşmenin daha da yaygınlaştığı bu süreçte geleceğin iletişimcilerine neler tavsiye edersiniz?
Bireylerin ve toplumun bilgi edinme ve iletişim kurmak için çoğunlukla dijital mecraları kullandığı görülmektedir. Başkanlığımızın yürüttüğü çok yakın zamanda hazırlamış olduğu “Sosyal Ağ Haritası Projesi” kapsamında derlenen veriler Türkiye’nin internet erişim oranı yüzde 85,7 sosyal ağ kullanım oranı da yüzde 82,8 gibi yüksek bir seviyede olduğunu gösteriyor. İletişim Fakültelerinde eğitim gören öğrencilerin bu durumu göz önünde bulundurarak en azından temel düzeyde Dijital Medya Okuryazarlığı bilgi ve becerisine sahip olmaları gerekmektedir. Fakültelerin de müfredatlarını güncelleyerek yeni medya ile ilgili zorunlu ve seçmeli ders sayıları ve çeşitlerini artırmaları faydalı olacaktır.
Haber: Batuhan Öztürk
Fotoğraf: Miraç Şentürk