Ondokuz Mayıs Üniversitesi - İletişim Fakültesi - Uygulama Gazetesi -

İletişim Fakültesi Öğrencileri Altın Portakal’da

İletişim Fakültesi Öğrencileri Altın Portakal’da
  • 04.11.2019
  • İletişim Fakültesi Öğrencileri Altın Portakal’da için yorumlar kapalı
  • 8.692 kez okundu

Altın Portakal Sinema Okulu, aralarında Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İletişim Fakültesi Gazetecilik ve Radyo, Televizyon ve Sinema (RTS) bölümü öğrencilerinin de bulunduğu Türkiye’nin dört bir yanından gelen 100 öğrenciye ev sahipliği yaptı.

“Öze Dönüş” temasıyla gerçekleştirilen 56. Antalya Altın Portakal Film Festivali, bu yıl ilk kez üniversitelerde Radyo, Televizyon, Sinema, Medya, İletişim ve Görsel Sanatlar eğitimi alan öğrencilerin festivale katılmasını sağlamak amacıyla Altın Portakal Sinema Okulu projesini kurdu. Sinema Okulu kapsamında öğrenciler, festivalde düzenlenen söyleşi ve panellere; kısa ve uzun metraj film gösterimlerine katıldı.

 “Günümüzde yetersiz oyuncular revaçta”

Sinema Okulu’nun ilk günü film eleştirmeni Mehmet Açar moderatörlüğünde gerçekleştirilen Yeşilçam’ın usta oyuncuları Ahmet Mekin ve Selma Güneri’nin yer aldığı söyleşi ile başladı. Söyleşide ilk sözü alan Selma Güneri, ilk ödülünü 3. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde aldığını belirterek Yeşilçam’a nasıl dâhil olduğunu anlattı. Oyunculuğunun ilk yıllarında 16 filmde oynadığını söyleyen Güneri “O dönemlerde film çekmek kolay değildi. Buna rağmen Yeşilçam disiplini bizlere film çekme konunda büyük arzu uyandırıyordu” dedi.

Yeşilçam’ın adeta bir okul olduğunu vurgulayan Ahmet Mekin, günümüz sinema okullarının yetersiz bulduğunu belirterek “Yeşilçam döneminde oyuncular hem eğitiliyor, hem de oynuyorlardı. Günümüzde ne yazık ki yetersiz oyuncular revaçta” şeklinde konuştu.

 “Nasıl bir insansanız, ahlakınız, diliniz ve kameranız da ona göre olur”

Sinema Okulu’nun ikinci gününe gelindiğinde Altın Portakal’ın konuğu olan Yönetmen Zeki Demirkubuz öğrencilere sinema deneyimlerinden bahsetti. Sözlerine yönetmenlik kariyeri ile başlayan Demirkubuz “Film yapmak sürekli bir şeyler çekmek değildir. Yıllardır üzerine kafa yorduğu, daha tematik, gerçekten yapılması gereken konular çekilmeli. Yoksa eline kamera alan herkes film çeker. Benim yönetmenlik kariyerim de böyle başladı.” dedi. Sinema Okulu öğrencilerine tavsiyelerde bulunan Demirkubuz “Okuduğunuz okul önemli değil. Yaşama dair bir amacınız, bir hedefiniz varsa hayatta gördüklerinizi içinizde parçalayıp dışa aktarmıyorsanız bu bölümü okumanızın bir anlamı yok” şeklinde konuştu. Kitap okumanın önemini vurgulayan Demirkubuz şunları kaydetti: “Ruhunuzdan eminseniz, mutlaka yazın ama şüphe de edin. Şüphe etmeyen insan, insan olamaz. Nasıl bir insansanız, ahlakınız, diliniz ve kameranız da ona göre olur.”

 “Her şey hayata benzediği kadar güzel”

Okulun üçüncü gününde Mert Fırat ve Şebnem Bozoklu, film eleştirmeni Muammer Brav moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşide öğrencilerle bir araya geldi. Oyunculuğa başlama serüvenini anlatan Fırat “Oyunculuğa Halkevlerinde tiyatro kurslarıyla başladım. Daha sonra Ankara’da Sinema Televizyon kazandım. İlk kez Ankara Devlet Tiyatrosu’nda mezar taşı olarak başladım sektöre girdim. Kamera arkasından sektöre bakarken şimdi kamera önündeyim. Yaptığımız seçimler biraz da hayır dediklerimizle oluyor. Bazen şansımızı kendimiz yaratırız ama şansı uygulamak için yeni bir şans yaratmak lazım” diye konuştu.

Çocukken gittiği bir tiyatro sonrasında oyunculuğa ilgi duymaya başladığını belirten Şebnem Bozoklu, her zaman başka şeyler yapmayı seven, macera arayan biri olduğunu söyleyerek sürekli aynı rollerde oynamak istemediğini dile getirdi. Her oyuncunun farklı çalışma yöntemi olabileceğini belirten Bozoklu “Bence oyuncu hayattan uzaklaşmamalı. Hayatın içinde olmalı. Her şey hayata benzediği kadar güzel.” dedi.

“Ödül alma gayesi gütmüyorum”

Festival tüm hızıyla devam ederken Sinema Okulu’nun dördüncü gününde öğrencilerle buluşan usta oyuncu Uğur Yücel öğrencilere sinema deneyimlerini aktardı. Sinemada bir projeye başlarken sanat veya ticari bir film yapma düşüncesiyle yola çıkmadığını vurgulayan Yücel, “Her eseri ortaya koyarken ödül alma gayesi gütmüyorum ama ödül kazandığımız zaman ise mutlu oluyoruz” dedi. Canlandıracağı karakteri daha iyi yansıtabilmek için çaba harcadığını ifade eden Yücel “Muhsin Bey filminde canlandırdığım Ali Nazik karakteri için Şanlıurfa’ya gidip yemeklerinden tattım, bin sayfalık yerel sözcüklerini inceledim ve günlerce kütüphanelerine gittim. Oynayacağım karakterin ruhunu yansıtmak için gerekirse Çin’e de giderim” diye kaydetti.

“Bir kitabı bitirince başka bir adam oluyorum”

Sinema Okulu’nun son gününde öğrencilerin karşısına çıkan Ercan Kesal ise yaşanılan anın kıymetini vurgulayarak “Hiç beklemediğiniz bir an senaryonuz olabilir. Zaman denilen şey tuhaf bir şeydir. Kaybolunca kıymetlenir. Bu yüzden zaman acımasızdır. Sinema bu yüzden değerlidir. Sinema elimizden şeyi mühürler. Şimdiki zaman diye bir şey yoktur aslında. Çünkü bu geleceğin geçmişidir. Bu yüzden geçmiş kıymetlidir.” ifadelerini kullandı.  Öğrencilere bol bol kitap okumalarını da tavsiye eden Kesal “Ben bir kitabı bitirince başka bir adam oluyorum. Hayata anlam aramaktan başka bir derdim yok.  Bütün bunlar kendinize olan saygınızı arttıran şeylerdir. Benim önüme konulan zanaata iman ederim.” şeklinde konuştu.

Bozkır filmine 11 ödül birden

56. Altın Portakal Film Festivali’nde birçok kategoride yarışan ve ödül alan f,lmler arasında yönetmenliğini Ali Özel’in yaptığı Bozkır filmi 11 dalda ödül kazandı. Bozkır, En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Müzik, En İyi Kurgu, Film-Yön Derneği En İyi Yönetmen ve Altın Portakal tarihinde ilk kez verilen Behlül Dal En İyi İlk Film Ödüllerini alarak Venüs heykelini 11 kez kaldırdı. Ödüllerin verilmesinin ardından konuşan Özel “Filmimizin amacına ulaştığını düşünüyorum ve herkese teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.

Altın Portakal Ödülleri Sahiplerini buldu

56. Altın Portakal Film Festivalinde ödül alan kişi ve yapımlar şöyle:

Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması

Film: Bozkır (Ali Özel)

Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü: Aşk, Büyü vs. (Ümit Ünal), Küçük Şeyler (Kıvanç Sezer)

Yönetmen: Ali Özel (Bozkır)

Kadın Oyuncu: Selen Uçer (Aşk, Büyü vs.)

Erkek Oyuncu: Alican Yücesoy (Küçük Şeyler), Mücahit Koçak (Bozkır)

Yardımcı Kadın Oyuncu: Aslı İnandık (Soluk)

Yardımcı Erkek Oyuncu: Ozan Dağara, Hakan Emre Ünal (Bozkır)

Cahide Sonku Ödülü: Selda Taşkın (Küçük Şeyler, Kronoloji)

Behlül Dal En İyi İlk Film Ödülü: Ali Özel (Bozkır)

Senaryo: Ali Özel (Bozkır)

Görüntü Yönetmeni: Ümit Çakmaksoy (Bozkır)

Müzik: Hüseyin Özel (Bozkır)

Kurgu: Ali Özel, Mahmut Aran, Yakup İnanlı (Bozkır)

Sanat Yönetmeni: Meral Efe Yurtseven, Yunus Emre Yurtseven (Kronoloji)

Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Ödülü: Aşk, Büyü vs. (Ümit Ünal)

Film-Yön En İyi Yönetmen: Bozkır (Ali Özel)

İzleyici Ödülü: Bilmemek (Leyla Yılmaz).

Ulusal Belgesel Film Yarışması

Film: Kadınlar Ülkesi (Şirin Bahar Demirel)

Jüri Özel Ödülü: Aether (Ruken Tekeş)

Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması

Film: Zaman Her Şeyi Siler (Joe Odagiri)

Yönetmen: Reza Mirkarimi (Şirin’in Kalesi)

Erkek Oyuncu: Hamed Behdad (Şirin’in Kalesi)

En İyi Kadın Oyuncu: Regina Casé (Üç Yaz)

Etiketler: / / / / / / / / / / / / / / / / /

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ