OMÜ İletişim Fakültesi ‘barış gazeteciliği’ni tartıştı
İletişim Fakültesi tarafından bu yıl ikincisi gerçekleştirilen “Medya Tartışmaları” kapsamında “Barış Gazeteciliği ve Nesnellik” konulu bir söyleşi düzenlendi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından gerçekleştirilen “Barış Gazeteciliği ve Nesnellik” konulu söyleşi programına, Giresun Üniversitesi Tirebolu İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi ve Gazeteci Mesut Coşkun konuşmacı olarak katıldı.
İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen söyleşinin açılış konuşmasını İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurdan Öncel Taşkıran yaptı. Ardından, farklı ülkelerden savaş karşıtı sivil insanların 2003 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Irak’ı işgaline karşı çıkmak ve canlı kalkan oluşturmak amacıyla örgütlenerek Bağdat’a gitmesini ve orada geçirdikleri altı haftalık süreci anlatan belgesel filmin gösterimi yapıldı.
Barış odaklı gazetecilik mümkün mü?
Belgesel filmin ardından sunumuna başlayan Mesut Coşkun, gazeteciliğin önemli temel ilkeleri arasında tarafsızlık ile kamu vicdanını gözetebilmek olduğuna dikkat çekerek, “Barış gazeteciliğinde ise kamu vicdanının yanında insan vicdanı da ön planda tutulur. Barış gazeteciliği terimini ilk olarak 1970’lerde ortaya atan Profesör Johan Galtung’a göre barış gazeteciliği ve savaş gazeteciliğinin temel farklılıkları şunlardır: Barış gazeteciliği barış odaklı, gerçek odaklı, halk odaklı ve çözüm odaklı bir habercilik gözetir. Savaş gazeteciliğinde ise şiddet odaklı, propaganda odaklı ve zafer odaklı habere değer verilir.” diye konuştu.
Konuşmasında barış odaklı gazetecilik yapmanın mümkün olup olmadığını tartışan Coşkun, barış gazeteciliğinin uzlaşmazlıkların nedenlerini tüm boyutlarıyla ortaya koyduğunu ve karşıt iki tarafı da insanlaştırarak tüm silahları olumsuzladığını vurguladı.
Konuşmanın ardından öğrenciler Mesut Coşkun’a gazetecilik mesleği ve savaşta gazetecilik yapmanın zorlukları hakkında çeşitli sorular yöneltti. Söyleşi programı, soruların cevaplanmasının ardından Dekan Prof. Dr. Nurdan Öncel Taşkıran’ın Mesut Coşkun’a teşekkür belgesi takdim etmesiyle sona erdi.