Kara Trenlerden Neşterlere
Samsun ticaretinin mihenk taşlarından biri olan demiryolu taşımacılığına ait asırlık Bakım Onarım Atölyesi binası, Cerrahi El Aletleri Müzesine dönüştürülüyor.
Geçmişi 100 yıllık olan bir yapı, yaşayan bir tarih ve zamanın şimendiferlerinin nefes alma durağı. Bu trenler yıllar geçirir karındaşı raylarla, yaz kış demeden, dur durak bilmeden yol alır dururlar. Anadolu’nun dört bir yanını gezerler karış karış. Aştıkları dağlar, geçtikleri tepeler, teslim ettikleri mallar ve taşıdıkları hayatlar. Bir ömür yatar o vagonlarda. Kömürün is kokusundan, yolculuğun pas kokusuna kadar. Ama her yaşam gibi bu trenlerin de tekledikleri zamanlar gelir. Onca yılın yorgunluğunu bir süreden sonra kaldıramaz demir gövdeleri. Bunun için onların da hastaneleri vardır; şifa merkezleridir Bakım ve Onarım Atölyeleri. Her bölgenin ayrı ve kendine özgüdür bu atölyeler. Zamanında böyle kurumlara hizmet etmiş bu yapılar günümüzde tarihiyle bağlantısı olmayan işletmelere dönüştürülüyor.
Samsun’daki Bakım Onarım Atölyesi de bunlardan biri. 1924 yılında yapımına başlanan Samsun-Sivas Demir Yolu, 1932 yılında zor şartlarda bitirilip kullanıma açıldı. Cumhuriyetin ilk yıllarından kalma demiryolu, Samsun için önemli bir tarihi niteliğe sahip. Samsun’un, İlkadım ilçesi Kılıçdede Mahallesi 100. Yıl Bulvarında yer alan ve kente uzun yıllar boyunca Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarına (TCDD) ait Bakım Onarım Atölyesi olarak hizmet veren tarihi binanın, Cerrahi El Aletleri Müzesine dönüştürülmesi kararı alındı. Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan 1924’de ki temel atma törenine Mustafa Kemal Atatürk’ün de katıldığı Devlet Demir Yollarına ait yapı, sağlık sektöründeki devlerin sponsorluğu ile müze haline getirilecek. Tarihi niteliği dışında kullanılacak olan müzenin bir kısmı ise kafe olarak işletilecek.
“Atıl bir binaydı, değerlendirilmiş oldu”
Samsun Valiliği İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Fatma Dursun Atalay, demiryollarına ait binanın Cerrahi Aletler Müzesine dönüştürülmesinin Samsun’un geliştirilmesi amacıyla yapıldığını ifade ederek “Cerrahi Aletler Samsun için önemli bir konu. Samsun’un bu yönünü geliştirmek, öne çıkarmak için bir müze yeri arıyorlardı. Demir yollarına ait tamir atölyesi binası, tam merkezde ve herkesin ulaşabileceği bir konumda olduğu için o bina kullanıldı. Zaten yıkılmak üzere olan çok atıl bir binaydı. Yıkılma derecesinde olan bu bina değerlendirilmiş oldu.” şeklinde konuştu.
Müzenin 22 Mayıs 2017’de başlanan restorasyonuna, tahmini 2020 yılı içerisinde bitirileceğini söyleyen Samsun Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanı Necmi Çamaş müzede 15 bine yakın eserin sergileneceğini dile getirerek “Samsun’un kimliğinin öne çıkarılması için yapılan bu çalışmalar gerekli ve önemli niteliğe sahip. Bazıları çelişkili olabilir ama bu kentin gelişmesi için yapılan mühim projeler. O bina boş duracağı yerde bu amaçla kullanılması gayet yerinde.” dedi.
“Üretim Kültüründen, Tüketim Kültürüne”
TCDD’ye ait Tamir Atölyesi, çalıştığı dönemde Samsun-Sivas trenlerinin istirahat merkezi vazifesini görüyordu. O raylarda geçen saatlerin, haftaların, ayların yorgunluğu alınıyordu bu binada. Samsun ticaretinin ve ulaşımının önemli yapı taşlarından biriydi. Demir yollarının üretilen ürünlerin ülkeye dağıtılmasında önemli bir role sahip olduğunu ancak günümüzde tüketim kültürünün bir parçası haline geldiğini belirten Samsun Kültür ve Sanat Derneği Platformu Yönetim Kurulu Başkanı Metin Eker “Tamir Atölyesi ve Reji İdaresi Tütün Fabrikası tarihi kimliği, haiz bir yapı olarak modernizmin üretim simgesi iken; 2000 yılından sonra post modern dönemin tüketim simgesi haline geldi. Bunu biz yaptık. Bu, ülke olarak bizim karakterimiz olmaya başladı. Üretmeden tüketmek.” dedi. Aynı zamanda Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Kurucu Dekanı olan Prof. Dr. Eker, üretim merkezli yapılan yapıların, tüketim merkezli yapılara dönüştürüldüğünü belirtti.
“Lokomotif Müzesi Olmalıydı”
Bakım Onarım Atölyesinin tarihine uygun işletilmesi için çalışmalar yaptıklarını kaydeden Samsun Yerel Tarihi Grubu Başkanı Emin Kırbıyık ise “Biz Atölye binasını Lokomotif Müzesi yapmak için çok uğraştık, elimizde müzeye yetecek materyallerimizde vardı fakat anlaşmayı yapmış oldukları için bize vermediler. 19. yüzyılın son çeyreğinde Fransızlar tarafından yapılan binanın zamanında duvardan ısıtma sistemleri mevcuttu. Fakat şimdi restorasyon adı altında onu da yıkıp tarihiyle alakalı olmayan bir müzeye çeviriyorlar.”diye konuştu.
Haber: Kader İbici